Ülkemizdeki çalışma hayatında yer alan iş yerlerinde çalışanlar esas itibarıyla toplumun en üretken kesimi olmaları yanında, aynı zamanda toplumda en aktif üyeler olma vasfını da taşımaktadır. Dolayısıyla, Bakanlığımızca birinci basamak hizmetlerin sunumunun yaygınlaştırılması ve bu hizmetlerden beklenen sonuçların nitelikli biçimde elde edilmesi için bu grup üzerinde yapılan bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları büyük önem arz etmektedir.
Çalışan sağlığı kavramı; çalışanların bedensel, ruhsal ve sosyal yönden iyilik hallerinin en üstün düzeyde tutulması, sürdürülmesi ve geliştirilmesi olarak tanımlanabilir. İş sağlığı ve güvenliği (İSG) hizmetleri tıp, mühendislik ve sosyal bilimler gibi birden fazla bilim dalını içeren multidisipliner bir alandır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre işle ilgili sağlık problemleri; çoğu ülke için gayri safi yurt içi hasılanın % 4-6 oranında, ekonomik kayba sebep olmaktadır. Araştırmalar, İş yerinde sağlığı geliştirici girişimlerin, hastalık izni devamsızlığının % 27, sağlık bakım maliyetlerinin % 26 oranında azaltılmasına yardımcı olabileceğini göstermiştir. Dünya Sağlık Örgütü iş yeri ziyaretleri gerçekleştirildikten sonra iş yerlerinde; ilk ziyaretten sonra bile gelişmeler olduğunu, işle ilgili sağlık sorunlarının erken dönemde tespit edilebildiğini ve önlem alınabildiğini, çalışanlarda sağlıklarını koruma konusunda farkındalık oluşturulduğunun gözlendiğini belirtmektedir.
İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalar tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz ekonomisi açısından da önem taşımaktadır. Ülkelerin ekonomik gelişmişlik düzeyi ile iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları arasında güçlü bir bağ bulunmaktadır. Ülkemizde SGK kayıtlarına göre 2 milyon 169 bin 807 adet iş yeri ve 25 milyon 653 bin 687 kayıtlı çalışan bulunmaktadır. (SGK 2023 Ekim İstatistikleri) Bu kapsamda iş yerlerinde gerçekleştirilecek iyileştirme faaliyetleri, ülke nüfusunun tamamına yakınını etkileyerek ülke ekonomisine de önemli katkılar sağlamaktadır.
İş yerleri, sağlığı geliştirici etkinlikler ve bu konuda farkındalık oluşturma açısından önemli alanlardır. İş yeri ziyaretlerinde amaç; çalışanlara, meslek hastalıkları ve işle ilgili hastalıklardan (obezite, diyabet, hipertansiyon vb.) korunma, sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite alışkanlıkları kazandırma, stres yönetimi, bağımlılıkla mücadele etme, kadın üreme sağlığı danışmanlığı ve bağışıklama gibi konularda hizmet verilerek halk sağlığının korunması ve geliştirilmesidir. İş yeri ziyaretleri ile işveren ve çalışanlarda farkındalık oluşturmak, iş kaynaklı risklerin ortadan kaldırılması / kontrol edilmesine ilişkin eğitimler vermek, gerektiğinde ilgili hizmet birimlerine yönlendirilmelerine katkı sağlamaktadır.
Bu kapsamda Bakanlığımızın birinci basamak sağlık politikaları, aşılama çalışmaları, iş yerlerinde sağlıklı beslenme ve hareketli hayatın sağlık üzerine olumlu etkileri, epidemiyolojik açıdan önemli bulunan kronik hastalıkların yönetimi, sigara bırakma faaliyetleri, bağımlılıkla mücadele farkındalıkları, ağız ve diş sağlığı, özellikle genetik hastalık yükünün azaltılması ve ülke ekonomisine olan külfetinin azaltılması, üreme, normal doğum ve gebe eğitimleri, kanserde korunma ve erken teşhisin önemi gibi konularda toplumun bilgi ve bilinç düzeylerinin yukarılara çekilerek birinci basamak hizmetlerinin niteliklerini artırmak üzere iş yeri ziyaretleri yapılması uygulaması başlatılmıştır.
Çalışan Sağlığı Dairesi Başkanlığı bünyesinde iş yerlerinde sağlığın geliştirilmesi faaliyetlerinin yürütülebilmesi için “İş Yerinde Sağlığın Geliştirilmesi İş Yeri Ziyaret Formu” güncellenmiş, “İş Yerinde Sağlığın Geliştirilmesi Faaliyetleri Kılavuzu” ve “İş Yerinde Sağlığın Geliştirilmesi Toplu Faaliyet Formu” oluşturulmuştur.
İş yeri ziyaretlerinde; İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri, Sağlık Bakanlığının sağlık hizmetleri, İl Sağlık Müdürlüğü’nün sunduğu koruyucu sağlık hizmetleri ve mekanlara dair, bilgilendirilmeler yapılmaktadır.
İş sağlığı ve güvenliği hakkında genel bilgilendirme;
İş sağlığı güvenliği ile ilgili genel konular, iş kazaları ve meslek hastalıklarına ilişkin genel bilgiler, konuyla ilgili mevzuat ve ülkemizde hizmet veren kamu ve özel kurum ve kuruluşlar anlatılmaktadır.
Sağlık Bakanlığı sağlık hizmetlerine yönelik genel bilgilendirme:
Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatta özellikle Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün koruyucu sağlık hizmetlerine yönelik faaliyetlerinin tanıtımı, aile hekimliği, TSM ve SHM gibi birinci basamak sağlık hizmeti sunan birimlerin görevleri anlatılmaktadır.
İl Sağlık Müdürlüğünün sunduğu koruyucu sağlık hizmetleri ve tesislere dair bilgilendirme:
Bu kapsamda ilde bulunan birinci basamak sağlık tesislerinde (SHM’ler, Sigara Bırakma Merkezleri, KETEM’ler, Verem Savaş Dispanserleri) sunulan hizmetler, hizmetlere ulaşım ile ilgili bilgilendirme ve tanıtım yapılmakta, ayrıca ilde meslek hastalığı tanısına yetkili hastane bulunması halinde bununla ilgili bilgi verilmektedir. Beslenme Danışmanlığı, Fiziksel Aktivite, Kronik Hastalıklara Yaklaşım, Sigara Bırakma Merkezleri, Bağımlılıkla Mücadele ve Farkındalık, Koruyucu Ağız Diş Sağlığı, Psiko-Sosyal Danışmanlık, Evlilik Öncesi Danışmanlık, Kadın Üreme Sağlığı Danışmanlığı, KETEM Faaliyetleri, Gebe Sınıfı Eğitimleri vb. gibi halk sağlığı hizmetleri hakkında bilgilendirme ve uygun merkezlere yönlendirilmeler yapılmaktadır. Bakanlığımızın yürütmekte olduğu genişletilmiş bağışıklama programı çerçevesinde erişkinlere de bağışıklama hizmeti sunulduğu anlatılmaktadır. Özellikle sektörel mesleki risk faktörlerine göre, çalışanların aile hekimleri ve Sağlıklı Hayat Merkezleri gibi birinci basamak sağlık hizmetlerine müracaat ederek bu hizmetlerden faydalanabilecekleri ve böylece olası mesleki risklerden ve hastalıklardan korunabilecekleri anlatılmaktadır.
Gerçekleştirilen iş yeri ziyaretleri verilerinin Genel Müdürlüğümüzce takip ve değerlendirilmesi yapılmaktadır.
İSG konusu, aşağıda sıralananların da aralarında olduğu, birçok nedenle giderek daha fazla önem kazanmaktadır:
- Çalışanların toplumun önemli bir kesimini oluşturması ve çalışanların ailelerinin sağlığı ile de yakından ilişkili olması,
- Meslek hastalıklarının ve iş kazalarının tamamının önlenebilir olması, önlenebilecek iken önemli düzeyde sağlık hizmeti ihtiyacının ve ekonomik kayıpların, ölümlerin, sakatlanmaların, geçici ve sürekli iş günü kayıplarının yaşanması,
- Meslek hastalıkları ve işle ilişkili hastalıkların türleri ve sıklığının giderek artması,
- İş yerlerinin çevre sağlığına olumsuz etkileri
İş kazası ya da meslek hastalıkları kişisel, sosyal ve ekonomik maliyetleri de beraberinde getirmektedir. İş kazalarının ekonomik etkisi ulusal ekonomiyi de etkileyecek boyuttadır, İSG önlemlerinin alınmamasının ulusal ekonomiye maliyeti GSYH’nin %1-4’ü arasındadır.
Sağlığı geliştirme, kişilerin kendi sağlıkları üzerinde kontrollerini artırmayı ve sağlıklarını geliştirmelerini olanaklı kılan bir süreç olarak tanımlanmıştır.
Güvenliği sağlayıp korumak kadar sağlığı geliştirmek de halk sağlığı hizmetlerinin büyük bölümünü oluşturmaktadır, koruyucu sağlık hizmetleri hastalık olasılığını azaltmaya yönelik olup, sağlığın geliştirilmesi faaliyetleri ise sağlık düzeyini korumaya ya da en iyi seviyeye getirmeyi amaçlar.
Bu nedenlerle, güvenli ve sağlıklı bir iş ortamının sağlanması ve teşvik edilmesi önemli bir halk sağlığı önceliğidir.
“Türkiye Yüzyılında İş Sağlığı ve Güvenliği” teması ile 4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası kapsamında iş yerlerinde ve çeşitli alanlarda gerçekleştirilecek, sağlığı geliştirme etkinlikleri ve farkındalık çalışmaları, iş yerlerinde sağlığı geliştirme önerileri ve halk sağlığını korumaya yönelik gerçekleştirilen aktivitelerin tanıtımı bu amaca hizmet etmesi açısından önemlidir.
Yapılan bu çalışmalarla, nüfusun önemli bir bölümünü oluşturan çalışanların sağlığının korunması ve geliştirilmesi sağlanarak esas itibarıyla toplum sağlığının geliştirilmesine önemli bir katkı sunulması amaçlanmaktadır.
Diğer yandan bu faaliyetlerle, çalışanların karşılaşabileceği sağlık problemleri sebebiyle hem çalışanlar hem de ülke ekonomisine olabilecek muhtemel kayıpların önüne geçilmesi de hedeflenmektedir.